Keklik Sesi, soyuna, ihanetle suçlanan garip ve talihsiz bir kınalı kuş türüdür. Gençlik ve yakışıklılığın simgesi "keklik gibi maşallah" zarafetinin ve güzelliğinin simgesidir. "Keklik gibi sekiyor" şarkıların ve türkülerin vazgeçilmez figürü. "Keklik gibi kanadımı süzemedim" "kekliği düz ovada avlarlar" kısacası keklik üzerine söylenecek çok şey vardır.
Ama, en güzeli Baki Solmaz'ın keklikle olan aşkıdır. Tarih boyunca uğruna şiirler yazılan şarkı ve türküler söylenen, hikayelere ve romanlara kahraman olan nice hayvanlar vardır. Kimi iyiliği temsil eder, kimi kötülüğü. Ama keklik gibi talihsizi ve kadersizi yoktur. Keklik soyuna ihanetle suçlanan tek hayvandır. Çünkü meri keklik erkek kekliği kandırarak tuzağa düşürür. Bundan dolayıdır ki, kekliğe soyunun düşmanıdır derler.
Keklik Sesi ve Ötüşü
Keklik avı, avcılar için çok eğlenceli ve çok zevkli bir avdır. Önce adına koz denen içinde gizlenebilen küçük bir yer yapılır. Kozlar genelde dağın, yamaca yakın kısımlarına yapılır. Nedeni açıktır. Keklikler yüksekte ve kayalıklarda yaşarlar. Yüksekten ovaya doğruda uçarlar. Bu nedenledir ki, "kekliği de düz ovada avlarlar" Avcı önce kozun etrafına hayvan bağırsaklarından yapılmış, bir ucunda sert ağaç çivileri bulunan tuzakları döşer. Daha sonra meri kekliğini de tuzakların arkasına koyar. Kendisi de kozun içine siner ve beklemeye başlar. Meri keklik başlar ötmeye, öttükçe kayalıklarda sesi yankılanır. Erkekte ona cevap verir. Avcıların deyimiyle "İzbar" olurlar.
Meri keklik ötüşünü sıklaştırdıkça erkek keklikler çoğalmaya başlar. Tüm dişiliğini ötüşüne yansıtan meri keklik, opera sanatçısı gibidir. Ötüşünü renklendirir ve uzattıkça uzatır. Erkek kekliklerden biri bu şuh nameler karşısında aha fazla dayanamaz, kanatlarını hafifçe kaldırıp bulunduğu yerden ileri doğru bir iki adım atar. Biraz sonra olacaklardan habersizdir. Duraklar, meri keklik erkeğin kokusunu almış ve kendisine yaklaştığını hisseder. Tekrar ötmeye başlar. Öttükçe coşar, coştukça öter. Bu böyle bir davettir ki, erkeğin karşı koyması imkânsızdır. Meri kekliğin sesi kanını kaynatmıştır. İçi kıpır kıpır'dır. Her yanı ateş basmıştır. Karşı koyacak mecali kalmamıştır. Aslının Keremi, Şirinin Ferhat'ı, Leylanın Mecnunu gibidir.
Keklik Sesi ve Kaderi
Keklik, mest olmuştur. Son bir kez daha kendini toplar, kanatlarını hafifçe kaldırır, gövdesini biraz şişirerek havalanır. Bir iki kanat çırpar başlar aşağı doğru süzülmeye. Dişi, olup bitenleri zevkle izlemektedir. Galip gelmiştir. Erkeğini kandırmış, kendisine esir etmiştir. Bu zevki sefa içinde ötüşlerini hızlandırır. Gittikçe sıklaşan ötüşleri ile erkeğin havadaki dansına yerden eşlik eder. Sesiyle edasıyla, başını döndürdüğü erkeğini adeta sarhoş etmiştir. Erkek kozun etrafında pervane olmuştur. Döndükçe döner. Hele bir kanat süzüşü vardır ki, bakmaya doyamazsınız. Kendini bir düzeltir, bir yan eder, bir sola yatar, bir sağa, buzda kayan palet gibidir. Dişi öttükçe o süzülür, süzüldükçe aşka gelir. Kozun etrafında semazen olmuştur. Kanatlarını bir açar bir kapatır. Bu ölüm dansında başı dönmüş yorulmuştur. Bir an önce dişisine kavuşup, onu kanatları arasına alıp kucaklamak istemektedir. Vakit birleşme zamanıdır. Kanatlarını düzeltip dişisine doğru başlar süzülmeye. Yere doğru hızlı bir pike yapar ve dişisinin birkaç adım ötesine konar. Göz göze gelirler. Dişide davetkar bir bakış alır. Kendisi de sürmeli gözlerle ona cevap verir. Başını ileri doğru uzatır. İki yanağına doğru uzanan yeleleri, gözlerinin etrafında halka şeklinde dönen sürmeleri, ona ayrı bir güzellik katmıştır. Kurbanlık koç gibidir. Dişi en şehvetli sesiyle tekrar öter. Hasretini sevdasını hep içinde tutan erkek, son hamlesini yapar, bir an önce aşkına kavuşmak için bir iki adım daha atar ve hain tuzağa düşer. Ayağını çektikçe tuzağın ipi sıkar. Meri keklik muradına ermiştir. Erkek çırpındıkça o boşalır. Tüm arzuları ve şuh ötüşleri bitmiştir. Avcı kozundan çıkar, erkek kekliğe doğru yürür. Kekliğin ayağını tuzaktan çıkarıp iki ayağını iple bağlar. Ayaklarından tutup kaldırır. Başı aşağı doğru gelen keklik, dişiyle son kez göz göze gelir. Dişi hatasını o an anlamıştır. Suskundur. Çıtı çıkmaz. Bıçak vursan kanı akmaz, yaptığına pişmandır. İki sevdalı birbirlerine kavuşmadan ayrılmışlardır. Zalim kader yazıyı böyle yazmıştır. Dişi yaptığına pişmandır bir daha ötmemek üzere kendine söz verir. Ama nafile yaradan böyle yaratmıştır. Emir büyük yerdendir. Bu sözünü ancak bir dahaki ava kadar tutabilir. Kekliğin kaderi değişmez. Bu döngü hep böyle döner. Gider.
20.01.2024 02:46:54
Keklik Sesi ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz.
Sitede yer alan haber ve içeriklerin tüm hakları saklıdır ve buradaki bilgiler sadece bilgilendirme amaçlı olup, kullanımına, uygulanmasına, satın alınmasına, delil gösterilmesine veya tavsiye edilmesine aracılık etmez. Sitemizdeki bilgiler, hiç bir zaman kesin bilgi kaynağı olmayıp, kullanıcılar tarafından eklenmiştir veya yorumlanmıştır. Buradaki bilgiler sitemizin asıl görüşlerini içermeyebileceği gibi hiçbir taahhüt ve tavsiye yerine de geçmez.
Ocak - 2024